HUKUKİ YAYINLAR

E-Ticaret Hukuku
Kurumsal kimliklerini oluşturmaya ve niteliklerini arttırmaya çalışan şirketler açısından, internet siteleri önemli bir tanıtım aracıdır. İnternet siteleri, tanıtım aracı olmasının yanında tüketicilere hızlı bir şekilde ulaşabilmesi ve ihtiyaçların hızlı bir şekilde karşılanabilmesi adına önemli bir ticari faaliyet alanı olmuştur. Yaşamış olduğumuz Korona-Virüs sürecinde insan sağlığının korunması adına internet üzerinden alışveriş sektörünün ne kadar önemli bir mecra olduğu tartışmasız bir noktaya gelmiştir. Keza bu süreçte, birçok ticari kuruluş şubelerinin kapanması ile hazırlıksız yakalanmış ve internet üzerinden alışveriş sektörüne hızlı bir giriş yapmıştır. Özellikle virüs sürecinde online alışveriş sitelerine tüketicilerin ilgisinin artmasıyla, ciddi yatırımlar yapılmaktadır. Ancak süreçlerin çok hızlı bir şekilde cereyan etmesi, şirketlerin pazardan pay almak adına hızlı reaksiyon vermesine sebebiyet vermiş ve birtakım hukuksal sorunlar gündeme gelmeye başlamıştır.
Tespit edilen sorunlara yönelik, online alışveriş sitesi kurulması ve sonraki aşamalarda hukuki zeminin nasıl inşa edilmesi gerektiğine dair dört başlık aşağıdaki şekilde değinilmiştir.
1-)KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUNU
Kimlik bilgileri, iletişim bilgileri, ödeme bilgileri ve ürün tercih bilgileri bakımından tehdit altında bulunan tüketicilerin mağduriyetine yol açmamak adına, e-ticaret kuruluşlarının Kişisel veri koruma mevzuatına riayet etmeleri önem arz etmektedir. Bu suretle aşağıda belirtmiş olduğumuz hususlar çerçevesinde e-ticaret sitelerinin nelere dikkat etmesi gerektiğini belirtmiş bulunmaktayız. Şöyle ki;
· Aydınlatma yükümlülüğü, gizlilik bildirimi ve çerez politikaları içeriği basit ve anlaşılır olmalıdır.
· Aydınlatma yükümlülüğü ve çerez politikalarına erişim kolay olmalıdır.
· Aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilip ilgili kişiye tebliğinin ispatı da veri sorumlusuna aittir.
· Sahip olunan verilere yönelik bir saldırı gerçekleştiyse, veri sahiplerine ivedilikle bildirim yapılmalıdır.
· Veri güvenliğinden kaynaklı sorumluluk, veri depolayan tarafa aittir. Bu sebeple, teknik ve idari tüm önlemleri almalıdır.
2-)HAKSIZ REKABET KURALLARI
Haksız Rekabet hükümleri, Türk Ticaret Kanun’unun 54-63. Maddeleri arasında düzenleme alanı bulmuştur.
Türk Ticaret Kanun’unun 54/2 maddesinde haksız rekabetin tanımına yer verilmiştir. İlgili madde de “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar“ olarak tanımlanmıştır.
Görüldüğü üzere, haksız rekabet, dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde müşteriyi yanıltma ve rakip firmaları olumsuz yönde etkileme noktasında uygulama alanı bulacaktır.
Türk Ticaret Kanun’unun 55.maddesinde, sınırlayıcı olmayacak şekilde, haksız rekabet halleri sayılmıştır.
3-)FİKRİ MÜLKİYET HUKUKU
Fikri Mülkiyet Hukuku, Telif Hakları ve Sinai Haklar olarak iki sınıfa ayrılmaktadır. Telif hakları, her türlü fikir ve sanat ürünlerini icra eden eser sahiplerinin haklarını korumayı amaçlayan ve eser sahiplerinin haklarını hakları korumak amacıyla gerçekleştirilen düzenlemeleri içerir. Sınai mülkiyet hakları ise, marka, patent, tasarım, faydalı model ve entegre devre topografyaları gibi oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır.
E-ticaret kapsamında fikri ve sinai mülkiyet hakları açısından, ‘’marka’’ ve ‘’patent’’ kuramlarının önemi gittikçe artmaktadır.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 4. maddesinde markanın, bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini diğer teşebbüslerin mal ve hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla; kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajların biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabileceği düzenlenmiştir. Yani marka, benzer ürünleri ve hizmetleri başkalarının ürün ve hizmetlerinden ayırt etmek üzere kullanılan ya da belirli bir hizmetin icra edilmesi ve sonrasında kullanılan ayırt edici işaretlerdir.
Patent ise bir buluşu veya ürünü üreten kişi, özgün olan buluş veya ürünün satışı, çoğaltılması ve pazarlanması gibi alanlarda hak sahibi olmuş olur ve ürün sahibinden başka hiç kimse bu ürünün bir benzerini ya da bu ürünün satışını yapamaz.
O halde, e-ticaret sitesinde kullanılacak olan her türlü logo, resim, yazı, sembol, logo, rakam vb. işaretlerin özgün bir şekilde kullanmaya özen göstermesi gerekmektedir.
4-)SÖZLEŞMELER
Teknolojik gelişmelerin olumlu yönde ivme kazanması ve internet üzerinden alışverişin yaygınlaşması nedeniyle elektronik sözleşmeleri önemli bir hale getirmiştir. Elektronik sözleşmeleri kısaca, internet ortamında tarafların karşılıklı iradelerini ortaya koydukları sözleşmeler olarak tanımlayabiliriz.
Özellikle internet aracılığıyla mal ve hizmet alımı gerçekleştiren tüketicilerin sıklıkla karşılaştıkları elektronik sözleşmelerden biri mesafeli satış sözleşmeleridir. Mesafeli sözleşmelere 6502 sayılı TKHK m. 48’de yer verilmiş bulunmaktadır. TKHK m. 48’e göre “mesafeli sözleşme satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmelerin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir. Yani, tarafların İnternet aracılığıyla mal ve hizmet alım ve satımlarında elektronik ortamda akdettikleri sözleşmelere, mesafeli sözleşmelere ilişkin hükümler uygulanacaktır.
Satıcı tüketiciye sunmuş bulunduğu mal ve hizmetler konusunda, tüketiciyi ayrıntılı olarak bilgilendirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre, tüketici, internetten satın alacağı mal ve hizmetle ilgili ayrıntıları onaylamadığı takdirde sözleşme ifa edilmiş sayılmayacaktır.
Satıcı, tüketicinin siparişinin kendisine ulaştığı andan itibaren taahhüt edilen süre içinde edimini yerine getirmelidir. Mal satışlarında bu süre otuz günü geçemez. Satıcı bu süre içinde edimini yerine getirmemesi durumunda tüketici sözleşmeyi tek taraflı olarak ve haklı bir nedenle fesih edebilecektir. Her halükarda Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına da sahiptir.
Sonuç
olarak e-ticaret sitelerinin hukuka uygun bir şekilde uygulanması adına genel
hatlarıyla,
1-) KVKK
kapsamında aydınlatma metinlerinin, çerez politikalarının ve veri güvenliği
yükümlülüklerinin gereği gibi yerine getirilmesi,
2-) Web
sayfalarında ( senkronize edilen aplikasyonlarda) ürünlerin gerçeğe uygun ve
rakipleri kötülemeyen içeriğe yer verilmesi,
3-) Patenti
alınmış özgün logo, resim, yazı, rakam vb işaretlerin yer alması,
4-)Tüketici
hukukuna uygun düzenlenen sözleşmelerin yer alması gerekmektedir.